NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
حَفْصُ بْنُ
عُمَرَ
وَمُسْلِمُ
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
الْمَعْنَى
قَرِيبٌ قَالَا
حَدَّثَنَا
شُعْبَةُ
عَنْ سِمَاكِ
بْنِ حَرْبٍ
عَنْ أَبِي
صَفْوَانَ
بْنِ
عُمَيْرَةَ
قَالَ
أَتَيْتُ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
بِمَكَّةَ
قَبْلَ أَنْ
يُهَاجِرَ
بِهَذَا الْحَدِيثِ
وَلَمْ
يَذْكُرْ
يَزِنُ
بِأَجْرٍ قَالَ
أَبُو دَاوُد
رَوَاهُ
قَيْسٌ كَمَا
قَالَ
سُفْيَانُ
وَالْقَوْلُ
قَوْلُ سُفْيَانَ
Ebû Safvân b. Umeyra'nin
şöyle dediği rivayet edilmiştir:
Hicretten önce, Mekke'de
Rasûlullah (s.a.v.)'e geldim...
(Ravi), bu (önceki
3336.) hadisi söyledi, "ücretle tartan"ı anmadı.
Ebû Dâvûd dedi ki: Bu
hadisi, Kays da Süfyân'ın dediği gibi rivayeî etti. Söz Süfyân'ın sözüdür,
(doğrusu Süfyân'ın rivayetidir)
İzah:
Nesâî, buyu'; İbn Mâce,
ticârât
Bu ve önceki rivayetler
aynı hadisin değişik rivayetleri olsa gerek. Rivayetlerin ikisinin tâbiûndan
olan ravileri aynı şahıstır. Sahâbî dahil diğer raviler ise değişik isimlerdir.
Önceki rivayeti Süf-yân, Simâk b. Harb vasıtasıyla Süveyd b. Kays'tan; bunu ise
Şu'be, yine Si-mâk b. Harb kanalıyla Ebû Safvân b. Umeyra'dan rivayet
etmişlerdir. Yani önceki rivayette, sahabenin ismi Süveyd b. Kays, sonrakinde ise
Ebû Safvân b. Umeyra'dır.
Bu iki isimin aynı
şahsa ait olduklarını önceki hadisin şerhinde söylemiştik. Ebû Dâvûd;
"Söz Süfyân'ın sözüdür" derken, doğrusunun sahabe ravinin adının
Süveyd b. Kays olduğuna işaret etmiştir. Nesâî de, "Süfyân'ın hadisi doğruya
daha uygun" diyerek aynı görüşü izhar etmiştir.
Mahir: Sonraki iki
hadis yani 3338 ve 3339, yukarıdaki yani 3336 ve 3337’nin sağlamlıklarına dair
ravi sözlerini içermektedir. Bu nedenle konu bölümünde yer vermedim. Okumak
istiyorsan sonraki iki sayfaya (3338 ve 3339’a) bakman yeterli.